22 Ağustos 2015 Cumartesi

Akyaka

Buz gibi soğuk suyu,
deli dolu dalgaları,
yanı başındaki yüksek dağları ile,
bedeninizi dinlendiren,

kimsenin kimseye karışmadığı,
kafanızı ve yarinizi dinleyebileceğiniz,
geceleri ayrı güzel,
sabahları ayrı.

şirin, küçük kasaba.






















8 Ağustos 2015 Cumartesi

Xantos Antik Kenti

Fethiye - Kalkan arası kara yolunun çok yakınında bulunan tarihi kent. 

Bir dönem Likya'nın başkentliğini yapmış ve zaman içerisinde çeşitli istilalara uğramış bir çok kez el değiştirmiş. Şehir yakılıp yıkılsa da Bizans dönemine kadar ayakta durmayı başarmış. 7. yüzyılda Anadolu'nun bu bölgesini yakıp yıkan ve bu arada Xantos'u da tahrip eden Arap saldırıları başlayınca şehir terk edilmiştir. 

Charles Fellows 1838 senesinde Xanthos'a gelmiş ve orada bulunan bir çok kabartma, heykel ve tarihi sanat eserini alıp götürmüş ve bir İngiliz firkateynini bu amaç için kullanmıştır. Bütün bu eserler Londra Britsh Museum' da halen sergilenmektedir. Müzede bugün bütün bu eserlerin teşhir edildiği bir Likya salonu vardır. Xanthos'a da bu eserlerin birer alçıdan kopyası ile yetinmek kalmıştır.










Saklıkent

Fethiye ve Kaş'ı birbirinden ayıran, büyük Likya depremi sonrası oluştuğu rivayet edilen yaklaşık 18 yıl önce de bir çobanın tesadüfen keşfettiği 17 km uzunluğunda büyük bir oyuk Saklıkent. 

Kanyon içine yürümeye başlamadan hemen önce buz gibi sulardan geçilmesi gerekiyor ve kanyon içinde yürüdükçe insanda daha çok yürüme hissi uyandırıyor. Ve sonuna kadar gidildiğinde dünyanın varlığını unutturacak şiddette bir atmosfer yaşatıyor. 










5 Ağustos 2015 Çarşamba

Mavi Düşler (Kelebekler vadisi)

Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bir iş var bu işin içinde.

Orhan Veli













24 Temmuz 2015 Cuma

Hayalet Şehir "Kayaköy"

Mimari yapısı, dar sokakları, kiliseleri ve doğasıyla etkileyici bir atmosferi olan kayaköy, eski bir Rum köyü. Fethiye'den ölü deniz'e giderken, Hisarönü tatil beldesine geldiğinizde "Karymlassos" tabelasını izleyin. beş kilometrelik bir yolun sonunda, dik bir yamacı boydan boya kaplayan evlerin kalıntılarıyla karşılaşacaksınız. Biri diğerinin güneşini kesmeden, birbirine saygı duyarak sıralanan bu taş yapılar, yörenin ilginç tarihsel dokusunu oluşturuyor.



Bir belgeselde Kayaköy için denir ki:

"Bu kentte evlerin gözleri bomboş.
göz bebekleri insanların yok.
evler ölmüş evler kör...
bahçelerde ocaklar kararıp kalmış.
bacalar tütmüyor.
sokaklarda ayak sesleri, çocuk sesleri yok.
bahçe duvarlarının ardından türkü sesleri de gelmiyor.
zaman durmuş."